ABD enflasyon verisi ile konteyner navlun endeksini karşılaştırdığımızda, navlunların tepe taklak aşağı yuvarlandığı dönemde dahi enflasyonun yükselişte olması, enflasyon-navlun ilişkisinin uzun soluklu olduğunu gösteriyor. Konteyner navlunlarındaki hareketin enflasyona etkisi gecikmeli oluyor. Peki neden?
FED, yıllarca hedef enflasyon oranının yüzde 2 olduğunu vurguladı. Ama bu söylemler pandemi öncesindeydi, şartlar değiştiğine göre yeni enflasyon hedefi yüzde 2 üzerinde olacak gibi; piyasanın beklentisi yüzde 4-6 arasında.
Bu değişim hayatımızı nasıl etkiliyor?
Enflasyon beklentisi yükseldikçe FED'in faiz artış politikası da sertleşiyor. Hedef faiz oranını yükseltiyor. Şu sıralar, 1980'lerden beri en sert faiz artış patikasına giriş yaptığını söyleyebiliriz. Faiz artışı sebebiyle talepteki azalış, resesyon yani ekonomik yavaşlama beklentilerini doğurduğundan, yük sahipleri navlunlardaki inişin gelecekte de devam edeceğini öngörüyor.
Navlunlar dik bir şekilde düşerken, enflasyon beklentileri için de güçlü bir çıpa / hedef oluşturur mu?
Filmi biraz geri saralım.
Mart 2020'de pandemi sebebiyle ekonomilerin yavaşlaması hatta kapanmasına şahit olmuştuk. Temmuz 2020'de ise bazı sektörler açılmaya başladı ve ekonomideki tüketim fitili ateşlendi. İşte tam da bu dönemde, Temmuz 2020'de navlunlar 63 haftalık yükseliş trendine başladı. Navlunlar artıkça fiyatlar düzeyi de yükselmeye başladı. Grafikte de görüldüğü gibi 2021 Nisan ayında ABD'de enflasyon iyice ısındı. Bundan birkaç hafta sonra ABD hükümeti vatandaşın cebine harcaması için para koymaya başlayınca hem tüketimi hem de fiyatları bir miktar daha yukarı itti.
Şimdi ise zıttı yaşanıyor. Konteyner taşımacılığındaki gecikmeler, şişe ağzı problemleri neredeyse sıfır noktasına geriledi. Navlunlar; 63 haftalık yükseliş sonrasında, 2022 Ekim sonu itibariyle 57 haftalık düşüş trendinde ilerliyor.
Düşüşün ana sebebi azalan talep, haliyle gemilerdeki boş slotların artması, limanlardaki personel eksikliğinin düşüşte olan (inşaat gibi) sektörlerden personel transferleri ile çözülmesidir.
Aslına bakarsak FED'in faiz adımı navlunlar üzerinde beklenen, arzu edilen tepkiyi yaratmış oldu. Tüketim verilerindeki düşüşün sürekliliği hem navlunların düşmesini sağlıyor hem de tedarik zincirinin akışkanlığını artırıyor. Dahası geleceğe yönelik beklentileri de "düşüş" yönünde şekillendiriyor. Peki, konteyner navlunlarındaki bu çöküşün enflasyona etkisi nasıl olabilir? Enflasyonu etkileyen unsurlar neydi?
Pandemi döneminde enflasyona sebep olan 4 faktör!
FED sadece ABD ekonomisinin değil, tüm yer kürenin parasal politikasını belirleyen kuruluş pozisyonunda olduğundan yorumları ve aksiyonlarının global etkileri oluyor. Hatırlarsanız daha birkaç ay evveline kadar FED yüksek enflasyonun geçici olduğunu vurguluyordu ama yüksek enflasyonun hayatı kısa değilmiş. Unutmadan şunu da hatırlatmak isterim ki, o dönem IMF, Avrupa Merkez Bankası vb. tüm kuruluşlar FED ile yanı görüşteydi ya da muhalif olmak istemediler.
Teoride enflasyonu etkileyen 4 ana başlık vardır; enerji, gıda, barınma ve sağlık giderleri. Acaba pandemi esnasında enflasyonun tetikleyicileri değişti mi? Yoksa gözden mi kaçtı?
Pandemi bittiğinden dolayı artık geçmişi daha net yorumlayabiliyoruz. Genel enflasyon etkilerden farklı olarak, 2020- 2022 aralığında enflasyona sebep olan 4 faktör sayabiliriz; mali genişleme yani insanların cebine harcamak üzere para konulması, pandemi döneminde biriktirilen tasarrufun ani şekilde harcanması, tedarik zincirindeki sıkıntıların (ör: Çin'in "sıfır vaka" politikası) navlunları yükseltmesi, Rusya-Ukrayna savaşı sebebiyle artan emtia fiyatları. Bunlar içinden biri vardı ki, çok tartışıldı. Çünkü Merkez Bankaları tarafından tam anlaşılamadı; navlunlar ve tedarik zinciri!
Navlunlardaki geri çekilme sayesinde koca bir ekonominin düzelebileceğine inanıyor musunuz?
Peki bir dönem FED'in para politikası toplantı notlarına bile konu olan tedarik zincirindeki sıkıntılar çözülmeye başladı. Navlunlar tepe taklak aşağı yuvarlanıyor. Niçin enflasyon düşmüyor? Acaba yanıldılar mı? Enflasyonun tedavisi düşük navlunlar değil miydi?
Sanırım FED'in ilk günahı enflasyona "geçici" damgası vururken, üstü kapalı şekilde navlunları işaret etmesiydi. Hal böyle olunca diğer Merkez Bankları ve ilgili kurumlar, navlunlar düşmeye başlayınca, enflasyonun da takip edeceğini varsaydı. Halbuki gördük ki, navlunların enflasyon içindeki etkisi sınırlıymış.
Yukarıdaki grafikte ABD enflasyon verisi ile navlun endeksini karşılaştırdığımızda, navlunların tepe taklak aşağı yuvarlandığı dönemde dahi enflasyonun yükselişte olması, enflasyon-navlun ilişkisinin uzun soluklu olduğunu gösteriyor. Diğer bir deyişle, navlunlardaki hareketin enflasyona etkisi gecikmeli oluyor. Elbette şunu da belirtmemiz gerekir, yukarıda ifade ettiğimiz gibi navlun dışında enflasyonu etkileyen 3 faktör daha bulunmaktadır. Ancak bu faktörler içinde etkisi devam eden, savaşın emtia fiyatları üzerinde yarattığı olumsuz etkidir. Bakalım navlunlardaki düşüşün üzerinden kaç hafta sonra enflasyonda da düşüşe şahit olacağız?
Burada yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir
Yorumlar ( 0 )