Kritik Kıyı Yapılarının Deprem Hasar Performansı ve Güçlendirme

Kritik Kıyı Yapılarının Deprem Hasar Performansı ve Güçlendirme

Kara ile deniz arasındaki yük dağılım sisteminin ara kesiti olan limanlar, uluslararası ticari rekabetin en önemli sahalarıdır. Ulaştırma aktivitesi, limanların en temel fonksiyonu olsa da limanlar geri sahalarında imalat yapan sanayinin ayrılmaz bir parçasıdır. Bununla birlikte limanlar üretim fonksiyonuna da sahiptirler.

06 Şubat 2023 günü Kahramanmaraş merkezli meydana gelen büyük deprem başta İskenderun limanı olmak üzere İskenderun Körfezinin doğusunda bulunan kıyı tesislerini de etkilemiştir. Demir çelik üretim tesislerinin, termik santrallerin, BOTAŞ’ın petrol ve doğal gaz terminallerinin bulunduğu çok kritik öneme sahip İskenderun Körfezi limanlarının ulaştırma ve üretim fonksiyonları deprem sebebiyle olumsuz etkilenmiştir.  Depreme rağmen başta İSDEMİR limanı olmak üzere bölgedeki limanlar acil yardım sevkiyatı ve tahliye işlevlerini kaybetmemiştir. Yaralılar Mersin limanına gemilerle ulaştırılmış, İstanbul ve İzmir’den ağır iş makinaları ve yardım malzemeleri gemilerle nakledilmiştir. Bazı ikmal ve yolcu gemilerine hastane ve geçici konaklama fonksiyonu yüklenmiştir. Bununla beraber jeofizik uzmanları, İskenderun Körfezindeki sanayi ve kıyı tesislerini de etkileyebilecek Adana-Kıbrıs arasındaki sismik aktivitenin devam edeceğini öngörmektedir.

Liman faaliyetlerinin deprem sebebiyle aksaması sadece ticaret, üretim ve ekonomiyi değil aynı zamanda acil ihtiyaçların sevkiyatı ile liman hinterlantındaki kentlerin acil tahliye işlemlerinin de durmasına sebep olabilecektir. Kahramanmaraş depremi bize bu riski uygulamalı olarak göstermiştir. Bir limanın depremden gördüğü hasarın sosyal etkileri de derin olacaktır. Bu sebeple limanlar acil durum planları içinde tartışmasız olarak dikkate alınmalıdır. Ancak daha da önemlisi limanların yapım ve onarım aşamasındaki tasarım ve inşasında depremsellik hesaba katılmalıdır.

Diğer yandan Türkiye’nin ticaret ve sanayi merkezi durumunda olan Marmara’daki sismik boşluk ise uzmanlara göre olası büyük bir depremin göstergesidir. Mühendislikte risk; olumsuz bir olayın olma olasılığı ile etki şiddetinin matematiksel çarpımı olarak ifade edilir. Başta İstanbul olmak üzere Marmara bölgesi için depremin şiddeti; insan yaşamını tehdit etmesi, sosyal ve ekonomik etkileri bakımından çok yüksek olabilir.  Olası Marmara depreminde insani yardımların sevkiyatı ve acil tahliyeler için limanlar en önemli işlevi üstlenecektir.

İstanbul ele alındığında şehrin merkezindeki Haydarpaşa limanının yük limanı olarak iyileştirilerek muhafazasının önemi ortaya çıkmaktadır. Onarılan Galata rıhtımları ve Sarayburnu rıhtımı, Zeyport ve Anadolu yakasındaki Pendik Ro Ro terminali de yük ve insan sevkiyatı için hayatidir.  Marmara depreminde en büyük hasarın Fatih ve Silivri ilçeleri arasındaki kıyıya yakın yerleşim yerlerinde olacağı öngörülmektedir. Bu bölgeye depremde hizmet edecek olan Ambarlı Liman kompleksi ise bugün bile heyelan tehdidine maruzdur. İzmit körfezi ve Tekirdağ’da bulunan limanlar, kara yolundaki olası engeller sebebiyle İstanbul’u kısıtlı düzeyde destekleyebilir. Geçmişte bazı stratejik noktalarda bulunan ve İstanbulluların NATO Rampası olarak bildikleri rampalar ise bilinçsiz kıyı tahkimatı ve dolgularına kurban gitmiştir. Bu rampalar ıslah edilmeli yenileri de tasarlanmalıdır. 

Dünya’da olduğu gibi Türkiye’de de kıyı yapıları tasarlanırken pek çok kurum ve kuruluştan görüş ve izin almak gerekmektedir. Kıyı yapısının tasarımı, inşası ve işletilmesi ile ilgili asli izin işlemleri ve denetimler Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü ile Tersaneler ve Kıyı Yapıları Genel Müdürlüğü tarafından yapılmaktadır.

Tasarım aşamasında bir liman veya kıyı tesisi, aşağıdaki yükler göz önüne alınarak, farklı hasar performans seviyelerinde tasarlanmaktadır;

Sabit Yükler; Yapının kendi ağırlığı, toprak basıncı, diğer çevresel yükler (sıcaklık, donma, çözülme, korozyon)
Hareketli yükler; Rüzgâr, dalga, su seviyesi (gel-git), işletme yükleri (vinç, kargo veya araç), gemi bağlama ve yaslanma kuvvetleri
Kaza yükleri; Gemi veya başka bir cisimle çarpışma, yangın, deprem, Tsunami ve nadir dalgalardır.

Kıyı mühendisliğinde bir tesisin fonksiyonuna, önemine, planlanan hizmet süresine ve tasarım ömrüne bağlı olarak farklı hasar performans ve güvenlik kriterleri kullanılmaktadır. Büyük depremler sonrasında her bir kıyı tesisinden minimum hasar seviyesi beklemek fayda/maliyet açısından mümkün değildir. Marmara Bölgesi, İzmir ve Aliağa Körfezi ve İskenderun Körfezi gibi sismik aktivitesi yüksek bölgelerde limanların deprem sonrası hemen kullanılabilmesi gerekmektedir. Bu bölgelerdeki seçilmiş tahliye ve acil durum işlevi için minimum hasar performans düzeyi beklenmelidir. Aynı şekilde deprem sonrası acil durum işlevi beklenmese bile insan kaybı riskinin ya da çevreye gelecek zararın yüksek derecede olduğu endüstriyel tesisler, termik ve nükleer santrallar, yanıcı ve parlayıcı tesisler ile bağlantılı kıyı yapıları da minimum hasar performans düzeyine göre tasarlanmalıdır.  Bu kriterler, deprem bölgelerindeki mevcut kıyı yapılarının ve limanların değerlendirilmesi ve güçlendirilmesinde de esas alınmalıdır.

Sonuç itibarıyla, deniz yapılarının birçok çevresel etkiye ve hasar görme mekanizmasına açık olduğu bilinmektedir. Tasarım ve inşa aşamasından itibaren gelen hataların yanında bazı hasarlar zamanla oluşmaktadır. Deprem riski altındaki bölgelerimizde afet sonrası acil durumlarda; minimum hasar performansı beklenecek seçilmiş mevcut kıyı yapısı ve limanların yapı elemanlarında muhtemel hasarların tespit edilmesi önceliklidir.  Mevcut kazıklı rıhtım, iskele ya da dolfen gibi yapılarda kazıkları çevreleyen çeliklerin korozyonu ve betonların mukavemeti test edilmeli, üst yapı ile bağlantıları kontrol edilmelidir. Rıhtım dolgularındaki çökmeler, dolguları çevreleyen kazık destekler, kesonlar veya beton blokların deprem karşısında zemine bağlı davranışları test edilmeli ve gereken önlemler alınmalıdır. Liman sahalarında tehlikeli maddelerin depolandığı ayrık alanlar denetlenmeli ve yüksek vinçlerin düşme alanının dışına taşınmaları sağlanmalıdır.

Yorumlar ( 1 )

  • Ömer Kurt

    Elinize sağlık hocam çok güzel yazmışsınız umarım her kesim için ufuk açıcı olur.

    23.09.2023 01:21

Yorum Gönder